Konuya geçmeden evvel hala güncelliğini koruyan derin bir meseleye dair düşüncemi ifade etmek isterim.
Efendim, sanıldığı/söylendiği gibi; CHP'liler, Alinur Aktaş'ın karşısına Sedat Yalçın çıktığı için değil, Sedat Yalçın'ın karşısına Alinur Aktaş çıktığı için seviniyorlar. Çünkü, Alinur Aktaş kendi kazanamayacağı gibi, belki Sedat Yalçın'a kaybettirecek. Yani, Sedat Yalçın çekilse değişen pek bir şey olmayacak, fakat Alinur Aktaş çekilse Sedat Yalçın yüzde 60 ile bu seçimi alır ve Cumhur İttifakı kazanır.
Kazanır, çünkü:
Yeniden Refah Partisi Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sedat Yalçın'ın ortaya koyduğu vizyon karşısında rakipleri bile hayranlığını gizleyemiyor.
Öyle ki; Sedat Yalçın, adaylığı açıklandığı gün, "Suya yüzde 40 indirim" sözüyle sahaya indi ve her pazartesi Bursa'nın başka bir sorunu hakkında kalıcı çözümler içeren kapsamlı bir sunum yapıyor.
Aslında buna "sunum" demek yanlış olur.
Bana göre, Bursa özelinde bir şehircilik uzmanı olan Ordinaryüs Profesör Doktor Sedat Yalçın'ın adeta beyin tokatlama seansına tanıklık ediyoruz. Şehircilik gibi hayli kompleks bir meselede bunu yapabilme becerisiyle sıradan bir adaylığın çok ötesinde durduğunu gözler önüne seriyor Sedat Yalçın.
Üç haftadır tanık olduğumuz engin ufuk karşısında hemfikir olduğumuz yegane şey, Sedat Yalçın'ın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na çok mu çok yakışacağı.
Hele ki; iki yılda bitirme sözü verildiği halde adeta katmerleşen trafik öngörüsüzlüğüne mahkum edildiğimiz bir dönemde, Sedat Yalçın'ın ortaya koyduğu "Ulaşım ve Kentsel Hareketlilik" vizyonuyla en karamsarımızın bile heyecanlanmasına, ümitlenmesine neden oluyor.
Sadece ulaşım değil Bursa'nın ölümcül talihsizliği.
"Toplumsal ve mimari facia” olarak bu kentin belliğine adeta işkence edercesine kazınan/çakılan “Doğanbey Ucubeleri” bahse konu talihsizliğin bir başka zirve noktasıdır. Doğanbey ve benzeri kötülüklerden kurtuluş reçetesi de yine Sedat Yalçın'ın proje çantasında duruyor.
Bütün bu yakıcı gerçeklerden ötürü, Sedat Yalçın’ın, Büyükşehir Belediye Başkanlığı için sadece aday olması değil, bilakis Büyükşehir Belediye Başkanı olması gerektiği genelgeçer bir kabul ve artık zorunluluktur.
Onun için, ben diyorum ki; gelin bu seçimde kafamızın içindeki parti gölgelerinden, hurdaya dönüşmüş ideolojik saplantılardan sıyrılıp, yaşadığımız ve evlatlarımıza ortak miras olarak bırakacağımız bu kadim şehir üzerinde birleşip, elbirliğiyle Sedat Yalçın'ı başkan seçelim.
Emin olun, şehrimize zahmetsizce yapabileceğimiz en büyük iyilik bu olacaktır. Kaldı ki; Sedat Yalçın'ın, liyakat ekseninde ortaya koyacağı performans ile Bursa'nın yeniden doğuşuna tanıklık ettikçe, içten içe "İyi ki..." demekten kendimizi alamayacağımıza olan inancım tamdır.
SON SÖZ:
Bursa'nın saymakla bitmeyen birçok sorunu var, fakat sadece her gün maruz kaldığımız berbat trafik; tercihlerimizi değiştirmediğimiz takdirde gelecekte yaşayacağımız daha berbat bir çilenin resmi gibi durmuyor mu? O halde, düşlediğimiz Bursa adına ve "İyi ki..." demek için bir oyla esaslı bir adım atmanın tam zamanı.
-----
"Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve politikhaber.com.tr'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir."
