Mustafa Gültekin

Mustafa Gültekin

seferisair@gmail.com

Reis'i dinliyorum gözlerim kapalı!

29 Mart 2024 Cuma 10:48

Yerel seçimlere iki gün kala Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa'ya geldi ve Gökdere caddesinde miting yaptı.

Konuya geçmeden evvel daha önceleri paylaştığım bir detayı yinelemek isterim. "Gökdere meydanı" diyorlar, ama orası meydan değil, cadde... Evet, bildiğiniz sokaktan kabaca bir cadde.

Ne yazık ki; Bursa'nın hala bir meydanı yok. Bu şehri 20 yıldır yöneten Ak Partili belediye başkanları Bursa'ya bir meydan yapmayı başaramadı, daha doğrusu beceremedi.

Açık söylüyorum, Bursalılar, şehri yönetme yetkisini bir daha Alinur Aktaş'a verirse; başta trafik sorunu olmak üzere beş yıl önce verdiği birçok sözü tut(a)madığı gibi önümüzdeki beş yılda da Bursa'ya beş başı mamur bir meydan kazandır(a)maz.

Bırakın meydan yapmayı, Sıcaksu/Tabakaneler bölgesinin termal turizm alanı olması için önce Dubaililerle flört edip sonra nikahı TOKİ'yle kıyması gibi elde kalan son yeşil alanların da kaybedilmesi işten değildir.

Neyse, Gökdere caddesi için açtığım detay parantezini kapatıp konuya geçelim.

Efendim, Erdoğan'ın söylediği gibi eğer bu "son seçimi" ise bu manada Bursa'ya da son ziyareti diyebiliriz.

Peki, Erdoğan'ın Bursa için final ziyareti nasıl geçti?

Erdoğan, "Bugün Bursa'da katılım ne durumda diye sordum. Rakamı aldım. 90 bin..." diyerek sözlerine başladığı için ben de buradan başlayayım.

Gökdere'de birçok miting izlemiş bir yazı gündelikçisi olarak, caddede üç aşağı beş yukarı 40 binden daha az insan yoktu. Hadi, ben dedim 40 bin, si deyin 50 bin... Fakat Erdoğan'ın ifade ettiği gibi, 90 bin olma ihtimali de yok. Hele ki; Ak Parti mitinglerindeki alıştığımız o heyecan ise hiç yoktu. Caddeyi dolduran kalabalığın hatırı sayılır bir kısmı, "Görev icabı gelmiş" gibiydi.  

Ancak kimse 40 bini küçümsediğimi falan düşünmesin. Bursa'da 40 bin kişilik miting yapabilecek Ak Parti'den başka hala bir parti yok. Tamam, Ak Parti geçmişte, bugün üç partinin (Ak Parti, MHP, BBP) katılımıyla ulaşılan 40 bin rakamından çok daha fazlasını tek başına toplayabilen bir partiydi. Ne var ki; birçok şey gibi o günlerin de artık geride kaldığını görmüş olduk.

Her şey bir yana, bir defa ekonomik krizden beli bükülen insanların değil mitinge gitmeye, adım atmaya bile mecali yok. Buna karşın ben yine de il ve ilçe teşkilatlarını tebrik etmek istiyorum. Çünkü tabanın, teşkilatın içine sinmeyen, adeta dayatılan bir adaya rağmen, üstelik hafta içi, üstelik oruçluyken 40-50 bin kişiyi toplamak her babayiğidin harcı olmasa gerek.

Geçelim Erdoğan'ın konuşmasına...

Erdoğan, Bursalılardan oy isterken,  Bursa'nın yalanla dolanla işinin olmadığını vurgulayıp, "Bursa hizmete, projeye, icraata bakar..." dedi. Umarım öyle olur. Umarım, Bursalılar, gerçekten  "Hizmete, projeye, icraata..." bakar.

Nitekim, konu "hizmet"se, Bursalılar beş yıl boyunca Alinur Aktaş'ın dişe dokunur tek bir hizmetini görmedi. Konu, "proje"yse, Alinur Aktaş, beş yıl önceki vaat listesinin en başına yazdığı ve iki yılda bitirme sözü verdiği trafik sorununu bile çözemedi, çözecek bir proje geliştiremedi.

Konu, "icraat" ise BUSKİ'deki milyonluk yolsuzluğu ilk sıraya yazabiliriz. Bursaspor'un ligden düşmesi ve Bursa'nın her bakımdan gerilemesiyle devam edebiliriz. Pekala bu listeyi uzatmak mümkün, ama çözülmeyen trafik, BUSKİ'deki yolsuzluk ve Bursaspor başlıkları bile işin vahametini gözler önüne sermeye yeter de artar bile.

SON SÖZ:

Dolayısıyla, Bursalılar eğer Erdoğan'ın dediği gibi, "Hizmete, projeye, icraata..." bakacak olursa, Alinur Aktaş büyük hezimetle seçimi kaybeder. Eğer ki; oy verme kıstası, "Hizmet, proje, icraat" ise Bursalıların parti gözetmeksizin ve tereddüt dahi etmeden oylarını Yeniden Refah Partisi Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sedat Yalçın'a vermesi gerekir. Çünkü trafiğinden zehir akan Nilüfer çayına, havasından suyuna, tarımından kentsel dönüşümüne, sosyal hizmetlerden eğitime ve en önemlisi de emeklilerin hayatını kolaylaştıracak projelere kadar Bursa'nın en önemli sorunlarına en sahici, akılcı ve kalıcı çözümleri sadece Sedat Yalçın açıkladı. Sadece proje açıklamakla kalmadı, hangi parayla ve nasıl yapacağını da anlattı.  

 

----------------

"Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve politikhaber.com.tr'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir."

Mustafa Gültekin Hakkında

Ağaçhisar'da 1977'de Şubat'ın ayazında anamın kucağında açmışım gözlerimi dünyaya. Babamın sıcak nefesiyle kulağıma okuduğu ezanla duymuşum adımı.

Mustafa

Kendimi, "Asabı bozuk bir yazı gündelikçisi" olarak tanımlıyorum. Gazeteciliğe, ortaokulda, okul gazetesi çıkartarak başladım. İlk basın kartımı "bir eğitim hizmeti" olarak burada aldım ve o gün bugündür kendimi mesleğin öğrencisi olarak görmeye, öğrenmeye devam ediyorum.

Araf'tan yeryüzüne dağıldığımızdan beri, yurt tutmayan düşlerimin peşinde, kaleme duyduğum hürmetle 20 yılı aşkın bir süredir yerel ve ulusal gazetelerde yazılar yazıyorum. Evliyim ve Canevim, Yürek Yongam Neslihan Azra'mın babasıyım.