Evet, bir haftadır Bursa'da tek kelimeyle Sedat Yalçın fırtınası esiyor; hatta bu fırtınanın kasırgaya dönüşmesi an meselesi...
Konu malumunuz, Yeniden Refah Partisi, Sedat Yalçın'a büyükşehir belediye başkan adaylığı teklif etti.
Yalçın, Genel Başkan Yardımcısı Naim Öztürk ve İl Başkanı Murat Kolancı'nın getirdiği teklif karşısında düşünmek için biraz zaman istedi. Ekibiyle, eşiyle, dostuyla uzun ve derinlikli istişareler yaptı ve nihayet teklifi kabul ettiğini Öztürk ve Kolancı'ya iletti.
Kimsenin beklemediği bir anda yapılan bu teklif Bursa gündeminde bomba etkisi yaptı. Bir anda siyaset hareketlendi. Özellikle İYİ Parti'nin seçimlere, "Özü başımıza gireceğiz" demesiyle başkanlığı "Çantada keklik" gören ve gerim gerim gerinen Ak Parti'nin paçaları fena tutuştu.
Akabinde yoğun bir telefon trafiği başladı. Kimi YRP İl Başkanı Murat Kolancı'yı, kimi de YRP'nin müstakbel büyükşehir belediye başkan adayı Sedat Yalçın'ı arayarak; tarafları, bütün dengeleri altüst eden bu girişimden vazgeçirmeye zorladı. Öyle ki; konu genel başkanlara kadar uzandı...
İyi hatırlıyorum; Bursa'daki bu heyecan dalgası en son 2013'de yine Sedat Yalçın'ın, büyükşehir adaylığı ile yaşanmıştı. Yalçın, o gün, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'ne gelen mahşeri kalabalığa iyi hazırlanmış bir sunum yapmakla kalmamış; şehircilik gibi hayli kompleks bir meselede insanların adeta beynini tokatlamıştı. Program bittiğinde taraflı tarafsız hemen herkesin hemfikir olduğu yegane şey, Sedat Yalçın'ın, Büyükşehir'e çok mu çok yakışacağıydı...
Sedat Yalçın'ın adı bir kez daha Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığıyla anılınca telefonlara sarılanlar sadece bu işin başlamadan bitmesini isteyen kubur fareleri değildi.
Özellikle Ak Parti tabanı olmak üzere taraflı tarafsız hemen herkes daha önce örneğine pek rastlanmayan bir şekilde telefon zinciri yaparak, Sedat Yalçın'ın adaylığının desteklenmesi noktasında fikir beyan etmeye başladı. Bu fikir şehirde adeta tsunami etkisi yaptı desek yanılmış olmayız.
Bu yakıcı etkinin kuşkusuz birden fazla sebebi var, ancak en önemlisi; Ak Parti'nin aday olarak açıkladığı Alinur Aktaş'tan parti tabanı başta olmak üzere kimsenin hoşnut olmamasıdır.
Haksız da sayılmazlar; nitekim, Alinur Aktaş, kibirli kabile reisi kılıklı kasaba siyasetinin Bursa'ya, payitahta hunharca dayatılmasından başka bir şey değildir.
Bakın, sadece kangren olmuş trafik sorunu hakkında, önce "İki yılda çözeceğini" söyleyip, çözümü ise "Gülecek şimdi bazılarınız, ben biliyorum, ama bence Bursa'nın trafik sorunu yok" diyerek bulması bile Alinur Aktaş'tan yaka silkmek için yeterli değil midir?
Bu dayatılan çaresizliğin üzerine Ak Parti tabanı başta olmak üzere Bursa'da hemen herkesin, dürüstlüğüne inandığı ve saygı duyduğu Sedat Yalçın'ın adaylığı karşısında heyecan duyması kadar da normal ne olabilir?
Buna bir de zaten yaka silktikleri Alinur Aktaş'a MHP'nin orantısız sahiplenmesi de eklenince, Ak Parti tabanın rotayı yine Cumhur İttifakı içinde yer alan Yeniden Refah Partisi'nin adayı Sedat Yalçın'a çevirmesi kaçınılmaz oldu.
Sonuç olarak; Yeniden Refah Partisi, Bursa'da tıkanan damarlara adeta baypas ameliyatı yaptı. Bilinen isimlerin açıklanmasıyla büyükşehir yarışında heyecan başlamadan bitmişti. Yeniden Refah'ın, Sedat Yalçın'ı sahaya sürme fikri/teklifi siyasette dev tsunami dalgasına neden oldu. Çünkü, Ak Parti tabanı, dayatılan Alinur Aktal'la CHP'ye/Bozbey'e karşı kaybedilen Bursa'nın Sedat Yalçın'la yeniden Cumhur İttifakı'nda kalma imkanı doğduğunu düşünüyor.
Bir haftadır sahada gördüğüm manzara şu: Yeniden Refah Partisi'nin, Sedat Yalçın'a adaylık teklifi götürmesine ve Yalçın'ın da bunu kabul etmesine en çok Ak Partililer seviniyor. Çünkü, Cumhur İttifakı içinde bir tarafta kendilerinin zinhar istemediği, ama dayatılan Alinur Aktaş, öbür tarafta ise dürüstlüğüne, liyakatine ve vizyonuna şahit oldukları eski il başkanları Sedat Yalçın var. Yani, Cumhur İttifakı, kendi seçmenine iki aday sundu, tabiri caizse, "Hangi isim şehrinize daha faydalı hizmetler üretecekse, onu seçin..." dedi. Daha ne desin.
SON SÖZ:
Bursa'nın, adeta katmerleşen öngörüsüzlüğe mahkum edildiği bir dönemde Sedat Yalçın'ın adaylığı, ortaya koyduğu/koyacağı söylem ve eylem planı, şehir adına en karamsarımızın bile ümitlenmesine neden oldu. Açık söylüyorum, Sedat Yalçın'ın, 2013'de Merinos’ta, Bursa’nın yeniden doğuşuna dair ortaya koyduğu öngörüsünü karanlık tünelin ucunda parlayan akıl ışığı olarak görmüştük. O ışığı söndürenler Bursa'ya büyük kötülük ettiler. Başta Genel Başkan Yardımcısı Naim Öztürk ve İl Başkanı Murat Kolancı olmak üzere Yeniden Refah Partisi, o ışığı bir daha yakmayı başardı. Şimdi mesele, o ışığa güç (oy) vermek ve o gün yarım kalan işi tamam etmektir.
------
"Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve politikhaber.com.tr'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir."