Mustafa Gültekin

Mustafa Gültekin

seferisair@gmail.com

Bakan Mehmet Şimşek'e açık mektup!

02 Eylül 2023 Cumartesi 19:43

Bu köşenin takipçileri bilir,

Yazılarıma birazcık da edebiyat sosu eklemeyi, meramımı anlatırken damakta tat bırakmayı severim.

Fakat bugün öyle yapmayacağım.

Kestirmeden konuya dalacağım.

Ekonomik krizden zaten beli bükülmüş vatandaş, akşam eve ekmek almak niyetiyle para çekmek için bankamatiğe vardığında belki de bir ay idare edeceği, emekli maaşından kalma üç beş bin liralık bakiyenin "sıfır" olduğunu görünce şoke oluyor.

Biran, bankamatik fareleri tarafından dolandırılmış olabileceğini düşünüp can havliyle bankayı arıyor.

Fakat o da ne?

Vergi dairesinin, borcundan ötürü hesabına bloke koyduğunu öğrenince beyninde "Şimşek"ler çakıyor. Gözlerinden ateş fışkırıyor. Burnundan soluyor... Daha başka şeyler de oluyor, ama hadi o kadarını söylemeyeyim artık...

Şu halde, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e soralım. Sayın Bakan, bu nedir şimdi?

Pekala, lütfedip naçizane mektubuma cevap verme nezaketinde bulunursa; onun söylediklerini de paylaşırım sizlerle, ama bu acıklı durumun bende tek bir cevabı var.    

Bu, beceriksiz siyasetçilerin keyfi, yanlı ve yanlış kararları yüzünden zaten ekonomik krizle boğuşan, adeta can çekişen vatandaşa tuzak kurmaktır, boğazına bıçak dayamaktır. Akşam evine ekmek almak için elindeki son kuruşuna da çökmektir.

Bu, her gün sınır nöbetinde veya en yakın haliyle 15 Temmuz'daki ihanet kalkışmasında görüldüğü üzere,  ihtiyaç hasıl olduğunda devleti için canını veren milleti arkadan vurmaktır.

Devlet, halkına tuzak kurmaz.

Devlet, halkının ekmek parasına göz dikmez.

Bu deliliktir, çılgınlıktır...

Kimse borcunu inkar edecek değil. Kaldı ki; o borçluların kahir ekseriyeti, "Yastık altındaki döviz birikiminizi ekonomiye katın" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözüne itibar edip, elindeki avucundakiyle memleket için bir katma değer üretmek adına döktüğü alın terinin faturasıdır.

Bir taraftan, "Kur Korumalı Mevduat" ile döviz zengini kodamanların keyfi koruma altına alınırken, diğer taraftan fukaranın ekmek parasına göz dikmek, en hafif tabirle zalimliktir. Devlet zulmetmez.

SON SÖZ:

Açık söyleyeyim; millet, bunun için Ak Parti'ye oy vermedi. Bunun, "Vur" deyince "Öldür" anlayan bir bürokrasi kazası/yanlışlığı olduğunu düşünmek istiyorum. Nitekim, yerel seçimler öncesinde yapılan bu akıl almaz hamle en çok Ak Parti'nin aklını başından alacak sonuçlar doğurur.

 

------

"Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve politikhaber.com.tr'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir."

 

Mustafa Gültekin Hakkında

Ağaçhisar'da 1977'de Şubat'ın ayazında anamın kucağında açmışım gözlerimi dünyaya. Babamın sıcak nefesiyle kulağıma okuduğu ezanla duymuşum adımı.

Mustafa

Kendimi, "Asabı bozuk bir yazı gündelikçisi" olarak tanımlıyorum. Gazeteciliğe, ortaokulda, okul gazetesi çıkartarak başladım. İlk basın kartımı "bir eğitim hizmeti" olarak burada aldım ve o gün bugündür kendimi mesleğin öğrencisi olarak görmeye, öğrenmeye devam ediyorum.

Araf'tan yeryüzüne dağıldığımızdan beri, yurt tutmayan düşlerimin peşinde, kaleme duyduğum hürmetle 20 yılı aşkın bir süredir yerel ve ulusal gazetelerde yazılar yazıyorum. Evliyim ve Canevim, Yürek Yongam Neslihan Azra'mın babasıyım.