Artık "Olmaz" demiyorum, nitekim bir önceki İstanbul seçimleri için, akılla izahı mümkün olmayan, "Hiçbir şey olmasa bile kesin bir şey oldu" ifadesini duyduktan sonra artık hiçbir şey için "Olmaz" diyemiyorum. Olur mu, olur...
Olur; çünkü, Ak Parti'de icraatın başında olan kibirli kabile reisi kılıklı kasaba siyasetçilerinin ve akıldanelerinin ne düne dair derin bir hafızaları ne de yarına dair derinlikli bir idealleri var. Her türlü normalliği askıya alan bu acıklı azınlık zihin yapısının tek derdi kendi hesapları adına günü kurtarmak.
Bu hesap bana ister istemez, İtalyan düşünür Niccolo Machiavelli’nin ”İktidara götüren her yol meşrudur” savını hatırlatıyor. Abarttığımı düşünebilirsiniz, ama abartmıyorum. Pekala gelinen durum bundan farklı değil.
Neden böyle düşündüğümü iki örnekle açıklayayım:
Birincisi şu: Ak Parti'nin tosunları, Yeniden Refah Partisi'nin adaylarının Ak Parti lehine çekilecekleri dedikodunu yayarak seçmen üzerinde bir kırılma meydana getirmeye çalışıyor. Muratları, kafa karıştırmak ve Yeniden Refah seçmenin motivasyonu düşürmek. Bu çarpık zihniyetin üfürmesinin üzerine Bursa'dan atlayan tosuncuklar da yok değil. Onların derdi ise Alinur Aktaş giderse konforlarının bozulacak olması. Gelin görün ki; korkunun ecele faydası yok.
İkinci mesele ise biraz daha derin hesapların ürünü.
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, Bursa'da bir anket dolaşıma sokuldu. Aslında hiçbir gerçekliği olmayan, ne yanından tutsanız elinizde kalacak cinsten bir anket bu. Hatta bana göre "Algı yönetmek" uğruna seçmene kurulan "tuzak" olarak da yorumlayabiliriz.
Anketin sonuçları şöyle:
CHP'li Mustafa Bozbey: Yüzde 47,5
Ak Parti/MHP'nin adayı Alinur Aktaş: Yüzde 35,8
Yeniden Refah Partisi'nin adayı Sedat Yalçın: Yüde 5,8
Zafer Partisi'nin adayı Bayram Kazancı: Yüzde 4,7
İYİ Parti'nin adayı Selçuk Türkoğlu: 2,9
Bir defa Mustafa Bozbey'in oyu yüzde 47,5 olmasının imkanı yok. Nitekim, 2019'da İYİ Parti ile birlikte girdiği seçimde bile yüzde 47,3'de kalmıştı Bozbey.
Bugün İYİ Parti, partililerin içine sinen kendi adayıyla yarışa dahil oldu. Tamam, buna rağmen İYİ Parti'den Bozbey'e hatırı sayılır bir oy kayması olacaktır belki, fakat yine de Bozbey'in yüzde 47,5'e ulaşması zor görünüyor.
Burada oyu manipüle edilen bir diğer isim de Yeniden Refah Partisi'nin adayı Sedat Yalçın. Nasıl ki; Bozbey'in oyu yüzde 47,5 değilse, Sedat Yalçın'ın oyunun da yüzde 5,8 olmasına imkan yok.
Sokağın nabzına bakacak olursak, başa güreşen adaylar arasındaki makas bu kadar açık değil. Bana göre, Sedat Yalçın, Mustafa Bozbey ve Alinur Aktaş'ın oyları ortalama yüzde 30'lar civarında ve birbirlerine çok yakın. Tabiri caiz ise kazanan ipi burun farkıyla göğüsleyecek.
Neden böyle, biliyor musunuz?
Çünkü Bursa bir değişim istiyor. Beş yıl önce çözmek için söz verdiği trafik sorununu bile çözemeyen; bırakın çözmeyi daha da içinden çıkılmaz hale getiren, Bursaspor'la birlikte Bursa'yı iki, üç alt lige düşüren Alinur Aktaş'tan sıdkı sıyrılmış...
Buna karşın özellikle muhafazakar seçmen, arasına mesafe koyduğu CHP'ye de burun kıvırıyor. Ne var ki; Alinur Aktaş dayatmasına karşı gönülsüz olsa bile yine de bir kısım muhafazakar seçmenin gözünü kapayıp Mustafa Bozbey'e oy verme eğiliminde olduğunu da unutmamak lazım. Bunu çok defa Nilüfer seçimlerinde tecrübe ettik.
İşte tam da burada Yeniden Refah Partisi'nin adayı Sedat Yalçın imdada yetişiyor. Sedat Yalçın, ortaya koyduğu vizyon ve kuşatıcı siyaset anlayışıyla sadece Ak Parti'den oy almıyor. Alinur Aktaş'tan sıdkı sıyrılmış ve her şeye rağmen Bozbey'e yönelecek seçmeni çekiyor. Hatta önceliği "Şehir" olan birçok CHP'linin de oy vereceği adres haline geldi Sedat Yalçın.
Alinur Aktaş'ı şehir adına israf olarak gören ve zinhar oy vermeyecek olan Ak Parti özelinde Cumhur İttifakı seçmeni, Cumhur İttifakı içindeki diğer aday olan Sedat Yalçın'a seve seve oy vermeye gönüllü ve bunun vicdani rahatlığını yaşıyor. Aslına baraksanız, bu işten daha çok zararlı çıkan taraf Bozbey'den başkası değil.
Peki, tablo böylesine netken neden manipülatif bir anket sürülüyor piyasaya? İşte zurnanın "Zırt" dediği yer de tan burası. Evet, Ak Parti, başta yanlış aday tercihi olmak üzere, ekonomik zorlukları da hesaba katarak kaybetme kokusu alıyor. Bu koku, büyük bir korkuya dönüşünce "Her yolu meşru" görmeye başlıyor ki; bu anket de biraz bu yolun yolcusu gibi geliyor bana.
Kanaatimce yapılmak istenen şu:
Ak Parti, normalde geride olduğu bir anketi asla yayımlamaz ve/veya yayımlatmaz. Fakat burada piyasaya sürülmesinde hiçbir behis görülmüyor. Çünkü verilmek istenen mesaj şu: "Ak Parti'den Yeniden Refah'a kayan az bir oyla gerideyiz. Yani, Yeniden Refah'a yönelen Ak Partililer geri dönerse kazanırız..."
Evet, verilmek istenen mesaj, yönetilmek istenen algı tam da bu. Fakat gerçek böyle mi? Elbette böyle değil.
Daha önce de ifade ettim. Sanıldığı/söylendiği gibi; CHP'liler, Alinur Aktaş'ın karşısına Sedat Yalçın çıktığı için değil, Sedat Yalçın'ın karşısına Alinur Aktaş çıktığı için seviniyorlar. Çünkü, Alinur Aktaş kendi kazanamayacağı gibi, belki Sedat Yalçın'a kaybettirecek. Yani, Sedat Yalçın olmasa değişen pek bir şey olmayacak, fakat bugün Alinur Aktaş çekilse Sedat Yalçın yüzde 60 ile bu seçimi alır ve Cumhur İttifakı rekor oyla kazanır.
Bunun böyle olduğunu, Gürsu'da "Değişim şart" diyen üç yüzden fazla Ak Partili esnafın Sedat Yalçın'ı bağrına basmasından anlıyoruz. İnegöl'de "Değişim için geç bile kaldındı" diyen yedi yüzden fazla mobilyacının Sedat Yalçın'a kucak açmasından anlıyoruz.
Bunun böyle olduğunu, Orhaneli'nde, Sedat Yalçın'ın boynuna sarılan ve "Bir vefa borcumuz var ödeyeceğiz" diyen vatandaştan anlıyoruz. Sebze-meyve halinde, "Sen il başkanıyken beni dinledin, benimle ağladın" diyen hal esnafının gözyaşında görüyoruz.
Gemlik'te, İznizk'te, Karacabey'de, Mustafakemalpaşa'da, Osmangazi'de, Yıldırım'da ve diğer ilçelerde de durum bundan farklı değil. Kötü ekonomi yönetiminden ve kahredici kibirden bunalan Ak Partililer, Sedat Yalçın'a "Vefa borcumuzu ödeyeceğiz" diyorlar. Açıkçası, Sedat Yalçın'ın sahaya yeniden çıkması insanlar için yeni bir umudun başlangıcı oldu. Algıyla yapılmak istenen işte bu umudu öldürmeye çalışmak.
SON SÖZ:
Bitirirken tekraren altını çiziyorum. Masa başında hazırlanmış algı anketlerine aldırmayın siz. Sahadaki gerçek durum şu: Sedat Yalçın, Mustafa Bozbey ve Alinur Aktaş'ın oyları ortalama yüzde 30'lar civarında ve birbirlerine çok yakın. Tabiri caiz ise kazanan ipi burun farkıyla göğüsleyecek. O halde gelin, bu seçimde kafamızın içindeki parti gölgelerinden, hurdaya çıkmış ideolojik saplantılardan sıyrılıp, bu kadim şehir üzerinde birleşerek Sedat Yalçın'ı başkan seçelim. Emin olun, şehrimize zahmetsizce yapabileceğimiz en büyük iyilik bu olacaktır.
----------------
"Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve politikhaber.com.tr'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir."