Yargı krizinde Erdoğan'dan Yargıtay'a destek!
  • GÜNCEL
  • 10 Kasım 2023 Cuma 13:06

Yargıda 'Can Atalay' krizine neden olan Yargıtay'ın AYM üyeleri hakkındaki suç duyurusu kararına ilişkin ilk kez konuşan Erdoğan, Yargıtay'ı destekledi.

AYM'nin Yargıtay'ın hak ihlali kararına uymamasını 'hafife' alamayacağını belirten Erdoğan, Yargıtay'a tepki gösteren AK Parti'nin önemli isimlerine de sert sözlerle seslendi: Şu an itibarıyla Yargıtay'ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz. Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtay’ı yerip, AYM'ye övgüler düzüyorsa yanlış yapıyorlar.

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 16. Zirvesi için gittiği Özbekistan temasları sonrası uçakta basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) tutuklu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay hakkındaki hak ihlali kararına uymayan ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunan Yargıtay'ı destekledi.

AYM'nin Yargıtay'ın attığı bu adımı 'hafife' alamayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay'ı eleştiren AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AK Parti milletvekili, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi Şamil Tayyar, AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik gibi AK Parti'nin önemli isimlerine de sert sözlerle seslendi:

"Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtay’ı yerip, Anayasa Mahkemesi’ne övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar. Bizim birimiz hepimiz, hepimiz birimiz anlayışıyla hareket etmemiz lazım. Buralarda kalkıp da birilerine şirin görünmenin anlamı yok."

YARGIDAKİ 'CAN ATALAY' KRİZİ

SORU: Anayasa Mahkemesinin Can Atalay’la ilgili verdiği ihlal kararına karşın Yargıtay 3. Dairesi’nin aldığı karar, ilk kez iki yüksek mahkemeyi karşı karşıya bu denli sert bir şekilde getirdi. Yargıtay Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmamasını ve Anayasa Mahkemesinin üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulundu. Bu karar ve yüksek mahkemeler arasındaki bu gerilimle ilgili görüşünüzü merak ediyoruz. Bir de küçük hatırlatma yapmak istiyorum. Belki tam takip edememişsinizdir. Farklı yorumlar da geldi. Şöyle diyenler oldu. Anayasa Mahkemesi Anayasa'nın açık hükmünün yanı sıra ceza kanunları ve yargı kararlarını göz ardı ediyor, Anayasa Mahkemesi yargısal aktivizm içinde diyenler oldu. MHP'den açıklamalar geldi. Anayasa Mahkemesi yasama organının yerine geçemez ve ceza politikasını belirlemede kanun koyuculuğu Meclis takdirindedir şeklinde açıklamaları oldu. Muhalefet de bu bir darbe girişimidir gibi sözler etti. Sizin görüşünüzü merak ediyoruz.

Her şeyden önce Yargıtay'ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez. Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir. Şu an itibarıyla Yargıtay'ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez.

Anayasa Mahkemesinin kararına karşı Yargıtay da şu anda demiştir ki “Sen yüksek mahkemeysen ben de yüksek mahkemeyim ve yüksek mahkeme olarak da şu anda sizinle ilgili bir yaptırımı ben de talep ediyorum.” Bu talebinin gereğini bekliyor ve bu talebine karşı bunun gereğini yerine getirecek olan merci neresiyse o merciden bu talebini istiyor. Bu parlamentoysa parlamentodan istiyor.

Şimdi Can Atalay’ı alın koyun bir kenara. Bundan önce yine benzer şeyler maalesef oldu. Parlamentomuz da bu konularda ağır hareket ediyor. Yani birçok terörist parlamentoda dokunulmazlıkların kaldırılması süreci geciktiği için kaçtılar, yurt dışına çıktılar. Bunların bu kadar ağır ele alınmaması gerekiyor. Çok seri kararla bu işlerin bitirilmesi lazım. Seri olarak bu adımlar atılmayınca ondan sonra bakıyorsunuz birisi Amerika'da, birisi Almanya'da, birisi Fransa’da meydana çıkıyor. Ondan sonra da oralardan Türkiye'yi tehdit ediyorlar. Benim ülkem yurt dışına kaçmış sapıkların tehdidiyle karşı karşıya kalmamalı, kalamaz.

YARGITAY'I ELEŞTİREN AK PARTİLİ İSİMLERE TEPKİ

Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili olarak Yargıtay'ın attığı bu adımı hafife de alamaz, almamalıdır. Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtay’ı yerip, Anayasa Mahkemesi’ne övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar. Bizim birimiz hepimiz, hepimiz birimiz anlayışıyla hareket etmemiz lazım. Buralarda kalkıp da birilerine şirin görünmenin anlamı yok. Son olarak şunu da vurgulamak isterim ki, Anayasa yapma yetkisi Yüce Meclisimizindir ve bu yetkisini devredemez. Kimse de milletin iradesi ile oluşmuş meclisin bu mutlak yetkisine el uzatamaz.

NE OLMUŞTU?

Anayasa Mahkemesi (AYM) tutuklu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay'ın tutukluluğuyla ilgili "hak ihlali" kararı vererek serbest bırakılmasına hükmetmiş, kararı uygulanması için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti. Ancak Mahkeme kararı uygulamak yerine muhatabının Yargıtay olduğunu öne sürerek Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne iletti.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise Atalay hakkındaki mahkûmiyet hükmünün kesinleşmiş olduğunu savunarak hak ihlali kararına uyulmamasına karar verdi, kararı Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi işlemlerine başlanması için TBMM Başkanlığı'na gönderdi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ayrıca "Anayasa hükümlerini ihlal ettiği ve kendisine verilen yetki sınırlarını yasal olmayacak şekilde aştığı" iddiasıyla hak ihlali kararı veren AYM üyeleri hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

HABERE YORUM EKLE