İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, “Basın ve medya, günümüzde asıl işlevini yerine getiremiyor ve maalesef bu durum sansürden daha vahimdir” dedi.
24 Temmuz Basında Sansürün Kaldırılışının 115. Yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, basın için halkın haber alma hakkına hizmet etmenin öncelikli görev olmaktan çıktığını vurgulayan İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, “Çünkü artık medyanın misyonu ‘algı yaratma’ üzerine kurgulanıyor” şeklinde konuştu.
Türkoğlu açıklamasında şunları söyledi:
“Demokrasilerde Yasama, Yürütme ve Yargı’dan sonra 4.Güç olarak gelen Basının içinde bulunduğu durum, maalesef her geçen yıl bir öncekinden daha da kötüye gidiyor.
Bunda da basın ve medyanın; giderek daha bağımlı, taraflı ve maddi manevi açıdan güç odaklarına muhtaç hale getirilmesi rol oynuyor.
24 Temmuz basında sansürün kaldırılışının 115. Yılında da basının artık asli ve gerçek görevini yerine getiremediğini tartışıyoruz.
Özetle ‘algı yaratma’ olarak nitelendirebileceğimiz bu konu, sansürden çok daha tehlikeli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Medya ve Basın meselesi, ülkemizde tartışmalı hale gelen hukuk, adalet, ekonomi ve eğitim sistemi kadar önemlidir ve bütün bu alanlarda yaşanan sorunlarla yakından ilintilidir.
Halkın haber alma hakkına doğrudan aracılık etmesi nedeniyle bir anlamda ‘kamu görevi’ de üstlenen basın ve medyanın, bu işlevinin ortan kalkmış olması, ülkemizin demokrasi sınavındaki başarısızlığının da ifadelerinden biridir.
Basın; sağlıklı demokrasilerde iktidar ve muhalefeti ‘haber ve yorum’ yeteneğine sahip olmasıyla denetleyen en önemli güçtür. Ancak gelinen noktada ne yazık ki basın ve medyanın bizzat kendisi denetlenmeye ihtiyaç hisseder haldedir.
Biliyoruz ki; 24 Temmuz 1908 tarihi gazetecilerin, dönemin sansür uygulamasına karşı tavır aldıkları bir tarihtir.
O tarihten bu yana basının, özellikle ekonomik açıdan özgür bir kimliğe sahip olamayışı, sansürün farklı versiyonlarıyla devam etmesine neden olmuştur.
Bu nedenle de ülkemizde basın uluslararası düzeyde kabul gören kriterlerin gerisindedir.
Gerçek gazetecilerin, işini layıkıyla yapmak isteyen basın emekçilerinin,
24 Temmuz’ları bayram değil, dayanışma günü olarak tanımlamalarının nedeni de budur.
Dolayısıyla; günümüzde her açıdan ayakta kalma mücadelesi veren tüm basın emekçilerinin dayanışma gününü kutluyor, görevlerini layıkıyla yapabilecekleri koşullara ulaşabilmeleri için verdikleri mücadelede yanlarında olduğumuzu özellikle vurgulamak istiyoruz.”
HABERE YORUM EKLE