İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Bursa’nın belli başlı sorunlarını TBMM gündemine taşıdı. Türkoğlu, “Şair Orhan Veli bugün yaşasaydı, 'Gemlik’e doğru denizi göreceksin sakın şaşırma!' demez; iddia ediyorum, Bursa’ya doğru betonu göreceksin sakın şaşırma! derdi” dedi.
Dünyanın “Yeşil Bursa” diye bildiği Bursa’nın, “Gri Bursa” olduğunu vurgulayan Türkoğlu, şehrin tarihinin en hazin sahipsizliğini yaşadığını belirterek; Velhasıl Bursa Sudan İbarettir” diyen Evliya Çelebi de bugün yaşıyor olsaydı, iddia ediyorum, Velhasıl Bursa Susuz Kaldı! Derdi, şeklinde konuştu.
Türkoğlu Meclis kürsüsünden şöyle konuştu:
“Ben Bursa Milletvekiliyim.
Beni bu Yüce Meclise temsilci olarak gönderen Bursalı hemşerilerimin gözü, kulağı, sesi olmam gerektiğinin de bilincindeyim.
O nedenle bugün sizlere;
Yıllar yılı kaderine terk edilen, kelimenin tam anlamıyla öksüz bırakılan ve tüm zamanların en hazin sahipsizliğini yaşayan Bursa adına seslenmek istiyorum.
Şair Orhan Veli bugün yaşasaydı, “Gemlik’e doğru denizi göreceksin sakın şaşırma!” demez, iddia ediyorum, “Bursa’ya doğru betonu göreceksin sakın şaşırma!” derdi. Bu tabelayı da bugün; şehrin bütün girişlerine ibreti alem için asmak gerekirdi! Neden mi? Dünyanın “Yeşil Bursa” diye bildiği güzelim Bursa, “Gri Bursa” oldu da ondan.
Yeşilin yüzlerce tonuna sahip Bursa Ovası’nın yerinde yeller esiyor, herkesin hayallerini süsleyen Uludağ, Alan Başkanlığına teslim edilerek milli park bölgesi imara açılıyor da ondan.
Her geçen gün kirlenen denizimizde balıkların nesli tükeniyor, göllerimiz kurumaya yüz tutuyor. “Velhasıl Bursa Sudan İbarettir!” diyen Evliya Çelebi de bugün yaşıyor olsaydı, iddia ediyorum, “Velhasıl Bursa Susuz Kaldı!” derdi de ondan.
Neden mi?
Hayat iksirimiz Uludağ’dan şehre akan, barajları besleyen derelerin, ırmakların, pınarların kurumasına, yeraltı ve yerüstü sularının hunharca tüketilmesine göz yumuldu da ondan!
Peki Bütün bunlar neden oluyor?
Bursa ne yazık ki yüzyılın sahipsizliğini yaşıyor da ondan oluyor.
Alinur Aktaş başkanlığında en vizyonsuz, en iş bilmez hizmet dönemini yaşayan Türkiye’nin 4. Büyük Şehri Bursa’nın ‘yönetilememe’ sorunu artık iyice belirginleşti.
Şehrin neresini tutsanız elinizde kalıyor, Büyükşehir’in hangi projesine el atsanız, milletin yararına olmayan bir tabloyla karşılaşıyorsunuz.
3,5 milyonluk şehrin depremlerle ilgili bir acil eylem planı bile yok!
Nilüfer çayı zehir akmaya devam ediyor, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş seyre bakıyor!
Basın Yayın Daire Başkanlığının 120 milyon TL’lik bütçesi olmasına rağmen, aynı kapsamdaki işler için Büyükşehir iştirakli Kültür A.Ş’den 100 milyon TL’ye yakın alım yaptırıyor! Tasarruf tedbirlerini hiçe sayıp sadece reklama 435 milyon TL harcıyor.
Hasta garantili Şehir Hastanesi’ne sadece ulaşım için 2 hastane parası harcanıp 6 km’lik raylı sistem yapılıyor.
Kentin geleceğini ilgilendiren; taahhüt de edilmiş 1/100 binlik planı kapsayacak 2040 yılı imar planı ortada halen daha yok!
Dünyanın en pahalı stadı Bursa’da bulunuyor. Toplam maliyeti eski parayla 1 katrilyonu geçti ve hala tamamlanamadı!
Yüksek Hızlı Tren Projesi, kara tren projesine döndü! Ama türküde de diyor ya; kara tren gecikir belki de hiç gelmez!
Büyükşehir Belediye Başkanı, iki yıl içinde trafik sorunu bitecek demişti, ne oldu? Trafik arapsaçı oldu!
Ovadaki son yeşil alan da Samanlı Mahallesi bölgesindeydi orası da lojistik merkezi yapıldı.
80 derecelik sıcak su bölgesi, konut alanı yapıldı. Termal turizm merkezi olacak sözü verilmişti.
Bursa’nın güzelim zeytinliklerine maden ocakları yapılma kararı çıktı!
Ve marka değerlerimiz olan Bursaspor’un durumu ortada, tekstil de can çekişiyor.
Bursa’nın en köklü mahallesi Çarşamba Mahallesi Şam’a döndü, gettolar oluştu ve 250 bin sığınmacı yerleşik hale geldi.
17 tane sanayi bölgesi yetmezmiş gibi birinci sınıf tarım alanlarımız tarumar edildi!
Hülasa; milli gelire en fazla katkı sağlayan Bursa, payına düşeni alamaz oldu!
HABERE YORUM EKLE