Erdoğan: İsraf ekonomisinden yana olmayalım!
  • POLİTİKA
  • 24 Temmuz 2023 Pazartesi 23:52

Bakanlar Kurulu Toplantısının ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yastık altında birikimi olan vatandaşlara seslenerek "İnsanımızın tasarruf alışkanlığında döviz ve altın ağırlıklı yer tutuyor. Önemli bir kısmı da yastık altında duran varlıkların iktisadi işleyişe, istihdama ve üretime katkısı olmuyor. Milletime sesleniyorum, gelin biz verim, tasarruf ekonomisinden yana olalım. İsraf ekonomisini bir kenara koyalım. Bunun ne devlete ne milletimize faydası yoktur'' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Bakanlar Toplantısı sona erdi. Beştepe'de basına kapalı yapılan toplantı, 3 saat 20 dakika sürdü. Toplantı'nın ardından açıklamalarda bulunan Erdoğan, yastık altında birikimi olanlara seslendi. "İnsanımızın tasarruf alışkanlığında döviz ve altın ağırlıklı yer tutuyor. Önemli bir kısmı da yastık altında duran varlıkların iktisadi işleyişe, istihdama ve üretime katkısı olmuyor." diyen Erdoğan, "Milletime sesleniyorum, gelin biz verim, tasarruf ekonomisinden yana olalım. İsraf ekonomisini bir kenara koyalım. Bunun ne devlete ne milletimize faydası yoktur'' ifadelerini kullandı.

Maaşlara yönelik düzenleme mesajı da veren Erdoğan, "Bütçeyle ilgili çalışmaların semeresini gördükçe, kendini mağdur hisseden tüm kesimlerin gönlünü alacağız; bunu yılbaşı civarı neticelendirmeyi planlıyoruz." diye konuştu.

Vatandaşlara tasarruf çağrısı yapan Erdoğan, enflasyonu düşürecek her tedbiri alacaklarını söyledi.

Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:

Aziz milletim, değerli basın mensupları, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Son kabine toplantımızdan bu yana yine yoğun bir mesai içerisinde çalışmalarımıza devam ettik. Bu çerçevede 7 Temmuz'da Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski'yi ülkemizde misafir ederek gündemimizdeki konuları ele aldık. Kendisiyle 500 günden fazladır devam eden savaşın sona ermesiyle ilgili önerilerimizi paylaşarak bu doğrultuda üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu tekrar vurguladık. Aynı gün milli savunma üniversitemizin eğitimlerini başarıyla tamamlayan 249 subayımızın mezuniyet sevincine ortak olduk.

15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrasında yeniden yapılandırdığımız üniversitemizin asli vazifesini layıkıyla ifa ettiğini gördük. Seçim kampanyamızda şahsımıza en çok teveccüh gösteren illerimizi ziyaret etme sözü vermiştik. Bayburt birinci, komşusu Gümüşhane ikinci oldu. Bunun için 8 Temmuz Cuma günü her iki ilimizi ziyaret ederek vatandaşlarımıza teşekkür ettik.

"İSVEÇ'E İKAZLARIMIZI YAPTIK"

Bu ziyaretlerinin ardından NATO Zirvesi'ne katılmak için Vilnius'a gittik. NATO tarihinde ilk defa genel sekreter tarafından terörizmle mücadele özel koordinatörü atanacağı duyuruldu. Ülkemizin de güvenliğine katkı sağlayacak pek çok hususta mutabakata verildi. Türkiye'nin beklentilerini açık ve net ortaya koyduk. Sadece terörizme karşı değil, İslam düşmanlığıyla mücadele noktasında da ikazlarımızı yaptık. İsveç'in ittifaka üyelik süreciyle ilgili atılacak karşılıklı adımlar ortak açıklamalıyla belirlendi. Meclisimizin açılmasıyla beraber üzerimize düşeni yapacağız. Milletvekillerimizin vicdanları doğrultusunda ülkemizin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapacağından şüphe duymuyoruz.

"HİÇBİR ÜLKEYLE ÇÖZÜLEMEYECEK SORUNUMUZ YOK"

Biden, Macron ve Miçotakis'in de aralarında olduğu 13 liderle ikili görüşme gerçekleştirdik. Gördük ki, hiçbir ülkeyle çözülemeyecek sorunumuz yoktur. Son 21 yılda aşılmaz diyen nice engeli aştık. Bugün de bunun önünde hiçbir mâni görülmüyor. Özellikle Avrupalı dostlarımızla yaptığımız görüşmelerde umut vardı. Vize serbestisi ve Gümrük Birliği Anlaşması gibi temel başlıklarda ilerleme sağlamak istiyoruz. Hem ülkemizin hem de AB'nin çıkarına olacak müspet neticelerini yakında göreceğiz.

"BAE 'YE ZİYARETİMİZDE DEĞERİ 50,7 MİLYAR DOLARA ULAŞAN 13 ANLAŞMA İMZALANMIŞTIR"

Körfez turu da çok önemli bir adım oldu. Gerçekleştirdiğimiz ziyaretler son derece verimli geçti. Suudi Arabistan'la yaptığımız 5 anlaşmayla iş birliğimizi daha da ileriye taşıdık. Savunma Sanayi alanında tarihimizin en büyük sözleşmesine imza attık. Katar'la mükemmel seviyede ilerleyen ilişkilerimizi yeni ortaklıklarla taçlandırma kararı aldık. BAE 'ye ziyaretimiz esnasında toplam değeri 50,7 milyar dolara ulaşan 13 anlaşma imzalanmıştır. Ülkemizin gurur kaynağı olan Togg'u muhataplarımıza hediye ettik. Togg'un liderlerden tam not aldığını memnuiyetle belirtmek isterim. Togg'u yakın zamanda diğer ülkelerin yollarında da göreceğiz.

"KIBRIS'TA HİÇBİR ZAMAN ÇÖZÜMDEN KAÇMADIK"

Abu Dabi'den sonra Lefkoşe'ye geçtik. Barış Harekatı'nın 49. yıl dönümü Ercan Havalimanı'nın terminal binasının ve pistinin açılışıyla idrak ettik. Ercan Havalimanı Kıbrıs Türk halkına hayırlı olsun. Biz hiçbir zaman çözümden kaçmadık. Elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyiz. Bu konuda samimiyetimizi Annan Planı dahil tüm süreçlerde gösterdik. Gerekirse yine gösteririz. Ancak muhataplar, dayatmalar yerine sahadaki gerçekleri kabul etmelidir.

"YUNANİSTAN'A İKİ AMFİBİ UÇAK VE 1 YANGIN SÖNDÜRME HELİKOPTERİ GÖNDERDİK"

Küresel bir sorun olan İklim değişikliğinin olumsuz yansımalarını ülkemiz de tecrübe etmektedir. Karadeniz'de yaşanan selin ardından meydana gelen yangınlar bunun son örnekleridir. İlgili bakanlarımız süratle olay yerine intikal ederek çalışmaları koordinasyonunu bizzat sağladı. Orman yangınıyla mücadelemizi de başarı şekilde yürütüyoruz. Önceki yaşanan yangınların bir kısmı doğal sebeplerden bir kısmı da terör ve ihmal gibi faktörlerden dolayı meydana gelmişti. Biz de en kötü senaryoyu düşünerek güçlü bir altyapı kurduk. Filomuzu Rusya'dan gelen 2 büyük uçakla tahkim ettik. Rezerv güçlerle birlikte toplam 24 uçak 100 helikopter ve 10 İHA'mızla orman yangılarıyla mücadele ediyoruz. Büyük bir yangınla boğuşan Yunanistan'a iki amfibi uçak ve 1 yangın söndürme helikopteri gönderdik. Rodos halkı başta olmak üzere Yunan komşularımıza buradan geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Hedefimiz tek bir yangının bile çıkmamasıdır.

"TÜRKİYE YÜZYILI'NI İNŞA ETMEK İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ"

Dün Hatay'ın anavatana katılışının 84. hem de milli mücadelenin dönüm noktalarından Erzurum kongresinin 104. yıldönümüydü. Gazi Mustafa Kemal'in başkanlık Erzurum Kongresi'nde milli sınırlar içinde vatanın bölünmez bütünlüğü, her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı milletin direneceği, manda ve himayenin kabul edilmeyeceğini 104 yıl sonra devlet ve millet olarak aynı ilkeler doğrultusunda Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmek için mücadeleye devam ediyoruz. Selçuklu'dan Osmanlı'ya, oradan Cumhuriyet'e kadar kurduğumuz varoluş mücadelesinin ağır bedelli ve kesintisiz yürümesi boşuna değildir. Sosyal fay hatlarımızda kırılmalara yol açmak için girişilen sayısız denemeleri hamdolsun milli birlik ve beraberliğimize sıkı sıkıya sarılarak hep akamete uğrattık. Küresel finans, üretim, tedarik, emtia krizlerinin ülkemize etkilerini de sırtlandık. Vakitlice tedbirler ve geliştirdiğimiz politikalarla bu süreçleri en haz hasarla atlatmayı başardık. Bugün 3. yıldönümüne ulaştığımız Ayasofya Camii'nin yeniden ibadete açılmasını Anadolu topraklarını vatan yapma mücadelesinde önemlidir.

"180 BİN CİVARINDA KONUT VE KÖY EVİNİN İNŞA SÜRESİ BAŞLAMIŞTIR"

6 Şubat'ın meydana getirdiği felaket, fatura unutulabilir mi? Şehitlerimiz, gazilerimiz unutulabilir mi? Gerçekleştiği alan ve etkilediği nüfus bakımından tarihimizin en büyük afeti olan depremlerin üzerinden henüz 5,5 ay geçti. Afetin etkilediği şehirlerimizde acil yıkılması gereken ve ağır hasarlı binaların enkazlarını tamamen kaldırdık. Orta hasarlı binalarla ilgili çalışmalar sürüyor. Bölgede 872 bin bağımsız bölüme sahip 311 bini aşkın binanın yeniden inşa edilmesi gerekiyor. 180 bin civarında konut ve köy evinin inşa süresi başlamıştır. Hızla inşa çalışmalarına geçilmektedir. Şu an itibariyle köy evlerinden hak sahiplerine teslim edilenler var. İnşallah sonbaharla birlikte konutları vatandaşlarımıza peyderpey teslim etmeye başlayacağız.

"KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNİ 3 AY SÜREYLE UZATIYORUZ"

Vatandaşlarımızdan gelen talepler doğrultusunda yerinde dönüşüm çalışmalarımızı başlattık. Projeye 83 binden fazla başvuru oldu. Depremden hemen sonra ilan ettiğimiz mücbir sebep uygulamasıyla afetzedelerimizin yükünü hafifletmiştik. Kısa çalışma ödeneğini 3 ay süreyle uzatıyoruz. Ödenekten 115 bin insanımızın istifade etmesini sağlayacağız.

"BUGÜNKÜ SIKINTILARIN ÜZERİNDEN GELECEĞİMİZE KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN"

Altını çizerek tekrar ifade etmek istiyorum. Türkiye'yi büyütme hedefimizden geriye gidiş söz konusu olmayacaktır. Zamana ve şartlara göre kullanılan araçlar farklılaşsa da sonuçta varmak istediğimiz menzil değişmemiştir. Son haftalarda atılan adımların hem daha önceki gelişmelerin depremin artık ertelenemez hale gelen mali yükünü karşılayabilmek için düzeltmeler olarak görüşmesi şarttır. Bu adımların faiz kur ve enflasyon üzerindeki etkilerini orta vadede ülkemizin asıl hedeflerine yaklaşmasına katkı sağlayacak gelişmelere dönüştürebileceğimize inanıyoruz. Ülkemizin her meselesini 21 yılda çözmüşsek bugünkü sıkıntıların üzerinden geleceğimize kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye'yi istihdamı ve üretimiyle büyütme hedefinden en küçük bir geriye dönüş söz konusu değildir.

"İSTİHDAMI ARTIRACAK, ENFLASYONU DÜŞÜRECEK POLİTİKA İZLİYORUZ"

Hükümet olarak uyguladığımız ekonomi politikasını, dünyadaki benzer politikalardan ayıran çok önemli bir özellik vardır. Önceliklerimizin en başında istihdamın geliyor olmasıdır. Türkiye'nin maruz kaldığı onca sıkıntıya, saldırıya, felakete rağmen her alanda dimdik ayakta kalmasının gerisinde bu politika vardır. Ülkemiz ekonomisini sonuçlarla uğraşarak değil sebeplere inip onları ortadan kaldırarak büyüttük, geliştirdik. Bugün de aynı anlayışla hareket ediyoruz. İstihdamı artıracak, enflasyonu düşürecek, finansal düzenlemeyi sağlayacak tedbirleri alacak, sonuçlandıracak, ortaya çıkan zenginliği milletimizin her bir ferdine yayacak politika izliyoruz. Önümüze çıkan zorluklar var. Her şeyden önce sadece arz talep ilişkisi üzerine kurulu iktisadi teorilerin ülkemizde tam karşılık bulamadığı bir gerçektir.

"YASTIK ALTINDA DURAN BU VARLIKLARIN KATKISI YOK, GELİN VERİM EKONOMİSİNDEN YANA OLALIM"

Küresel ekonominin dümenini elinde tutan güçlerin siyasi görüşlerin ekonomik mantığının önüne geçmesidir. Siyasi, ekonomik, askeri olarak güçlenen bir Türkiye fotoğrafı kimsenin işine gelmiyor. Bu yüzden de sürekli gizli, açık engellemelere, kural dışı uygulamalara maruz kalıyoruz. Kimi dönemlerde avantajımız olan esnek sosyal ve ekonomik politikalarımızın uzun vadeli politikaların ve kuralların kökleşmesini zorlaştırmasıdır. İnsanımızın tasarruf anlayışında döviz ve altın ağırlıklı yer tutuyor. Yastık altında duran bu varlıkların iktisadi işleyişe dolayısıyla istihdama ve üretime katkısı olmuyor. Onun için gelin. Milletime sesleniyorum. Biz verim ekonomisinden yana olalım, israf ekonomisini bir kenara koyalım. Bu ne milletime ne de devletimize hiçbir faydası yoktur. Yükselen fiyatlar sebebiyle gayrimenkul ve otomobil piyasasını cazip hale gelmesi de üretim artışının hak ettiği yere ulaşmasını engelliyor. Bu gerçekler çerçevesinde tamamen siyasi kaygılarla yapılan sözde değerlendirmelerin ne ülkemizi ne milletimize ne de yaşanan sorunların çözümüne faydası vardır. Türkiye gibi rezerv para, petrol, doğalgaz gibi karşılıksız gelir kaynaklara sahip olmayan ülkenin tercüme değil telif iktisadi analiz ve çözüm yollarına ihtiyacı bulunuyor. Biz yaşadığımız tecrübeler ışığında ülkemizin önünde istihdam ve üretim dışında çıkış yolu olmadığına kanaat getirdiğimiz için kendi politikamızda ısrar ediyoruz. 21 yılda eğitim, sağlık, güvenlik, ulaştırma, enerji, konut başta olmak üzere tüm alanlardaki yaygın altyapı büyümemizin en önemli itici gücüdür.

"EK BÜTÇEDE DEPREM BÖLGESİNİN KALKINMASINI SAĞLAYACAK PROJELERE VERDİK"

Asgari ücret ve emekli maaşlarıyla ilgili bir huzursuzluk ortaya çıktı. Kamu işçisi, memuru nasıl ortada bırakmadıysak çalışanından emeklisine hiç kimsenin mağduriyetinin kalıcı olmasına rıza göstermeyiz. Ek bütçede deprem bölgesinin kalkınmasını sağlayacak projelere verdik. Hem bütçe gelirlerini artırmaya hem de bütçe dışı kaynak sağlamaya yönelik çalışmalarımızın semarisini gördükçe kendini mağdur hisseden tüm kesimlerin gönlünü mutlaka alacağız. Bunu da çok gecikmeden yılbaşı civarı neticeye ulaştırmayı bekliyoruz. Milletimizin serinkanlı olarak bize güvenmelerine ve ülkelerinin geleceğine sahip çıkmayı istiyorum.

"STOKÇULUĞUN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN DENETİMLER ARTIRILDI"

Gün sonunda yüksek kazanç sağlamış gibi görünen bu süreç herkesin hanesine zarar olarak yazılacak sonuçlara gebedir. Hiç kimsenin bilerek ve isteyerek ne kendisine ne evlatlarına ne de ülkesine böyle bir kötülük yapacağına ihtimal vermiyorum. Şayet ihmali ve kastı olanlar çıkarsa devlet olarak biz de gereğini yapmaktan çekinmeyiz. Ticaret Bakanlığımız otomobil piyasasında görülen stokçuluğun önüne geçmek için denetimlerini artırdı. Kira fiyatlarıyla ilgili ne gibi adımlar atacağımızla ilgili değerlendirmelerimiz sürüyor. Allah'ın izniyle enflasyon başta olmak üzere ekonomideki sıkıntıların üstesinden geleceğiz. Rabbim yolumuzu ve bahtımızı açık etsin diyor, sizleri bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

HABERE YORUM EKLE