Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Kocaeli 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu. Erdoğan, Suriye'de yaşanan gelişmeler sonrası yaptığı açıklamada "Suriye'de evi, iş yeri, arazisi olan misafirlerimiz yavaş yavaş geri dönüş yoluna geçti. Burada kalmak isteyenin başımızın üstünde yeri var." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kocaeli 8. Olağan İl Kongresi'ne açıklamalarda bulundu. Suriye'de yaşanan gelişmelere ilişkin konuşan Erdoğan, "Baas rejimi düşerken Esed pılını pırtını toplayıp bir gecede kaçmak durumunda kaldı. Suriye'deki cezaevlerini izledik. Esed bu insanlara nasıl zulmetmiş. Zulüm ile abad olunmaz. Suriye'de evi, iş yeri, arazisi olan misafirlerimiz yavaş yavaş geri dönüş yoluna geçti. Burada kalmak isteyenin başımızın üstünde yeri var." ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
"Milletin kurduğu ve bugünlere milletin getirdiği partimiz asla böyle olmayacaktır. Böyle olmaması için ne gerekiyorsa yapacağız. Halk hesaba çekmeden biz kendimizi hesaba çekeceğiz. Nerede kusurumuz var sorusunu sormaktan korkmayacağız. Eksiği günahı başkalarında değil, hakkın hakikatin doğrunun izinden gideceğiz. AK Parti'nin davası bir medeniyet davasıdır. Bu dava büyük güçlü Türkiye'yi inşa etme davasıdır. Bu dava adalet hürriyet ve birlikte onurlu yaşam davasıdır. Davamız zulme son verme davasıdır. Teröristle, hırsızla ve arsızla işimiz olmaz. Bu kutlu davayı bozuk para gibi harcamayacağız. Milletimizi ayakta tutan kadim değerlere sahip çıkacağız. Hedeflerimizden milim taviz vermeyeceğiz. Kalbimizi hakka bağlayacak sırtımızı milletimize yaslayacağız. Büyüklenmeyi riyayı, zehirli dili kapımızdan içeri sokmayacağız.
Bölgemizde ve dünyada yaşanan her hadise omuzlarımızdaki yükün ne kadar ağır olduğunu bizlere yeniden hatırlatıyor. Son 2 haftadır Suriye'deki gelişmelere bakmak bile AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın Türkiye için ne manaya geldiğini anlamak için yeterlidir.
"SURİYE KRİZİ FOYALARINI DÖKTÜ"
Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye batıdan dışlanıyor diyerek ülkemizi bu çatışmanın tarafı haline getirmek için adeta seferber oldular. Azerbaycan 30 yıllık işgalin ardından Karabağ'ı kurtarmak için harekete geçtiğinde en fazla tepki bizim muhalefetten geldi. Dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı çıktı, Türkiye'yi Azerbaycan'a silah yardımı yapmakla suçladı. Libya krizinde başkalarından evvel CHP ve şurekasından tepki gördü. 'Libya'da ne işimiz var' diyeni mi ararsın? Arap çölü diyerek insanları aşağılananları mı ararsın. Suriye krizi bunların tüm foyasının ortaya dökülmesini sağlamıştır.
Suriye meselesi Türkiye'deki kimin nerede durduğunu özellikle gösteren bir turnusol olmuştur. Hatırlayın o günlerde CHP'nin devrik genel başkanı 'Ortadoğu bataklığı' diye oryantalist bir kavram uydurdu. Ne anlama geldiğini kendisinin de bilmediği kavram üzerinden hem kamuoyunu hem toplumu zehirledi, nefret tohumları saçtı.
"BÖLGEMİZDE NE OLUYOR HABERLERİ YOK"
MİT TIR'ları kumpasında FETÖ'cü alçaklara destek verilmesinden PKK'nın Suriye uzantısına kadar her yolu denediler. Baas rejimini aklamak için vicdanlarını bile tatile çıkardılar. Suriyeli muhacirlere dönük nefret söylemlerini burada saymıyorum. Evini, yurdunu, eşini, dostunu kaybetmiş mazlumları sırf seçimde 2-3 oy daha fazla alabilmek için arsızca hedef gösterdiler. Neonazi örgütlerinin Avrupa'daki gurbetçilere yaptıklarını maalesef CHP ve yandaşları ülkemizdeki muhacirlere yaptı.
Suriye meselesinde açıkça çuvallamalarına rağmen yanlışta ısrar etmeyi halen sürdürüyorlar. Kendi iç kavgalarına, iç ayak oyunlarına öylesine dalmış durumdalar ki, Türkiye'de, bölgemizde, dünyada neler oluyor haberleri bile yok. Bir gün evvel Suriye'deki sorunun çözümünü Esed'le görüşmekten geçtiğini söylerken ertesi gün Suriye diktatörden kurtuldu diyerek omurgasız bir şekilde bataklıkta çırpınıp durdular.
Suriyeli mazlumlara yönelik ırkçı histeri nöbetleri tam 13 yıl bir türlü geçiremedi. Baas rejimin hapishanelerinden yansıyan insanlık dışı işkence, ölüm ve zulüm görüntüleri bile bunları insani çizgiye getirmedi. Bir garibin elinden tutmak yerine hala yerinden yurdundan edilmiş gariplere kin kusuyorlar. Dün sayın Özel çıkmış güya PYD üzerinden bizi sıkıştırmaya çalıştırıyor. Bölücü terör örgütünün Suriye uzantıları ile ilgili bizim duruşumuz bellidir sayın Özel. PYD'yi terör örgütü olarak görüp görmediğinize cevap vermek asıl sizin görevinizdir. Ülke ülke dolaşıp bu örgütün reklamını yapan da sizin milletvekillerinizdi. Bölücü örgütün Suriyeli uzantısına kefil olan sizin eski genel başkanınızdı. Çıkın ve açıklayın YPG konusunda siz de eski genel başkanınız gibi mi düşünüyorsunuz?
Bayrak değiştirmek ne zaman PKK'nın uzantılarını aklamak için yeterli olmaya başladı. Hadi Suriye'yi bilmiyorsunuz, PKK'nın 40 yıldır çevirdiği dolapları da mı bilmiyorsunuz? Allah bunlara basiret ve feraset versin. Tüm bu krizlerde Türkiye'nin kaptan köşkünde AK Parti'nin olması Türkiye'nin şansıdır.
CHP'nin bırakın Türkiye'yi yönetmek simit tezgahını yönetecek kabiliyete sahip olmadığı daha iyi anlaşılacak. Bir yanda Putin diğer yandan Amerika'nın müstakbel başkanı Trump'ın oyun planına dünya sıkışmıştır. 22 yıllık iktidarımızda sağladığımız siyasi, ekonomik diplomatik kazanımlar sayesinde artık Türkiye de bu küresel oyunun önemli aktörleri arasına girmiştir.
Türkiye her önemli meselede görüşü sorulan, duruşu merak edilen bir ülke haline getirdik. Türkiye'nin CHP yönetimi altında tüm bu sınamalar, krizler, siyasi, ekonomik, diplomatik çekişmelerden geçtiğini düşünebiliyor musunuz? Hep beraber sırt sırta vererek Türkiye'ye daha nice başarılar, nice zaferler yaşatacağımıza inanıyoruz. Siz yol ve dava arkadaşlarımıza sonuna kadar güveniyorum.
"KALMAK İSTEYENLERİN BAŞIMIZIN ÜZERİNDE YERİ VAR"
Türkiye'nin dibindeki gelişmeleri takip edemiyorlar. Türkiye niye Suriye'de diyorlar. Kimi bu soruyu cahilliğinden ya da ideolojik fanatizminden soruyor. Şimdi gördünüz mü bizim niçin Suriye'de olduğumuzu. Suriye'nin başındaki nerede? 13 yıl sonra Suriye yeniden özgürleşme yolunda ilk adımı attı. Baas rejimi düşerken Esed pılını pırtını toplayıp bir gecede kaçmak durumunda kaldı. Suriye'deki cezaevlerini izledik. Esed bu insanlara nasıl zulmetmiş. Zulüm ile abad olunmaz. Suriye'de evi, iş yeri, arazisi olan misafirlerimiz yavaş yavaş geri dönüş yoluna geçti. Burada kalmak isteyenin başımızın üstünde yeri var."
HABERE YORUM EKLE