MHP lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı kararıyla 28 Şubat Davası'nda tahliye olan generallerden Çetin Doğan'ın, "Af değil, anayasal görevin geç yerine getirilmesi" sözlerini eleştirdi. Doğan'ın sözlerinin, affa uğramasını yadırgar bir üslupta olduğunu ifade eden Bahçeli, "Ben cezaevi müdürü olmuş olsaydım, aftan yararlananların listesine bakar, 'Çetin Doğan sen orada yoksun' der, geri içeri alırdım." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Ankara'nın Kızılcahamam ilçesindeki bir otelde düzenlenen "Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Toplantının sonrasındaki öğle yemeğinin ardından Bahçeli, gazetecilerle bir araya gelip, sohbet etti.
Bahçeli burada, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
'TAHLİYELER NORMALLEŞME ADIMI OLARAK GÖRÜLMELİ'
Cumhurbaşkanı kararı ile 28 Şubat Davası'nda tutuklu bulunduğu Buca Kırıklar 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nden sürekli hastalık ve kocama hali nedeniyle tahliye olan emekli Orgeneral Çetin Doğan (83), "Af söz konusu değil. Doğrudan doğruya anayasal bir görevin, Cumhurbaşkanı tarafından geç olarak yerine getirilmesidir." demişti.
Çetin Doğan'ın açıklamasına ilişkin soru üzerine Bahçeli, 28 Şubat'ın özellikle AK Parti ve ona gönül vermiş kişileri oldukça üzen bir olay olduğunu dile getirdi. Aradan yıllar geçtiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasal hakkını kullanarak hepsinin tahliyesine karar verdiğini belirten Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
"Bunu çok iyi anlamak lazımdır. Atılan bu adımın ne gibi bir mana taşıdığını iyi değerlendirmek gerekir. Cumhurbaşkanı'nın kendi yetkisini kullanarak, insani bir yaklaşım içerisinde, 80 yaş üstü grubun artık cezaevinde hayatlarını devam ettiremeyecek güçlükle karşı karşıya kaldığını anlayışla karşılayıp, cezaevinden çıkmasına vesile olmuştur. Bunun istismarının olmaması lazım. Efendim 'bu bir aftır' veyahut da 'anayasanın bilmem kaçıncı maddesidir' vesaire. Bunlar yakışık şeyler değil. Atılmış olan adımlar eğer Türkiye'de normalleşme süreci yaşanıyorsa onun içerisinde önemli bir adım olarak görülmeli. Herkes hangi düşüncede olursa olsun, hangi fikri savunursa savunsun 80 yaş grubunun üzerinde artık cezaevinde hayatını devam ettirmekte güçlük çeken insanları dikkate aldığınız vakit, bunu takdirle karşılamaktan başka bir şey düşünülmemelidir. Doğrusu da budur.
28 Şubat Davası hükümlüsü emekli generaller tahliye edildi: Suçumuz yok, bir kumpasın içindeydik28 Şubat Davası hükümlüsü emekli generaller tahliye edildi: Suçumuz yok, bir kumpasın içindeydik
'CEZAEVİ MÜDÜRÜ OLSAM 'SEN LİSTEDE YOKSUN' DER GERİ İÇERİ ALIRDIM
Mesela cezaevinden çıkan, zannediyorum bir komutan, Çetin Doğan'ın konuşması bana göre uygun olmamıştır. Yani o aklım, melekem yerindedir vesairedir; çıkmasına, affa uğramasına sanki yadırgar bir üslup içerisinde. Ben cezaevi müdürü olmuş olsaydım, aftan yararlananların listesine bakar, 'Çetin Doğan sen orada yoksun' der, geri içeri alırdım.
Cumhurbaşkanı'nın, siyasi olarak görmek, daha evvelden 'şöyle oldu, böyle oldu' demek yerine, insani ve vicdani bir yaklaşımla anayasanın kendisine vermiş olduğu yetkiyi kendisine en fazla zulüm yapıldığı kanaati toplumda yaygın olan bir gruba vermiş olması takdirle karşılanmalıdır."
'80 YAŞINDA DEĞİLSE NEDEN YARARLANSIN?'
Bahçeli, "Halen cezaevlerinde olan 28 Şubat mağdurlarının ailelerinin de aynı yönde bir talepleri var, bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna ise "Bu şartlar özel bir şart. Onlar 80 yaşındalar mı? 80 yaşında değilse niye yararlansın? Bunu bu şekilde dağıtıp, sulandırmak, anlaşılmaz hale getirmek doğru değil." yanıtını verdi.
'ÖZEL CHP'YE YENİ BİR RENK KATTI'
CHP ile ilgili bir soru üzerine Bahçeli, "Onlara göre birinci parti konumuna geldiler ama bize göre değil." dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i Meclis'te yakından takip ettiğini söyleyen Bahçeli, Özel'in hareketli, heyecanlı ve konuşkan bir insan olduğunu belirtti.
Bahçeli, "CHP'ye yeni bir renk kattı. Ama bu renk güneşin batışı sırasındaki yedi renge bürünürse tehlike ama güneşin renginde kalırsa, yani köklü bir CHP olarak kalırsa faydalı olabilir diye düşünüyorum. Güneşin renklerini biliyorsunuz değil mi? Her renk var orada. Oraya dönüşmemesi lazım." diye konuştu.
'TÜRKİYE'DE BAŞÖRTÜSÜ MESELESİ BİTMİŞTİR'
Bahçeli, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık avukatının, mahkeme heyetindeki başkan ve üye hakimin başörtülü olması nedeniyle "reddi hakim" talebinde bulunduğunun belirtilmesi üzerine şöyle konuştu:
"Bu arkadaşımız Türkiye'deki toplumsal huzurun sağlanması, kamplaşmanın önleyici bazı adımların atılmasının çok gerisinde kalmış. Türkiye'de başörtüsü meselesi bitmiştir. Üniversitede vardır, mahkemede vardır, sağlık konularında vardır. İsteyen hanımefendi örtünmek suretiyle buralarda devam ediyor. Bunu şimdi kaşımanın bir manası yok. Yani bunu niye söylerler? Toplumu karıştırmak için. Bunlar görevlendirilmiş tipler. Bunların hiçbirisine kulak asmamak lazım. Bunlar bozguncu. O zaman CHP'nin seçim döneminde Kemal Kılıçdaroğlu'nun çıkartıp da birtakım resimler vermesi, çarşaf giydirmesini neyle izah edecekler? Onun için bu mesele bitti. İstediğiniz gibi düşünün, istediğiniz gibi yaşayın. Karışan yok sizlere."
'ZANNEDİYORUM DERVİŞOĞLU PARTİYİ TOPARLAMA GAYRETİNDE'
Bahçeli, "İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun anayasa ve siyasette yumuşama konusundaki sert açıklamalarına" ilişkin soru üzerine ise, "Zannediyorum yeni bir genel başkan olarak bazı konularda ana hatları çizmek suretiyle partiyi toparlama gayreti içerisinde, bazı görüşleri netleştirme gayreti içerisinde." dedi.
HABERE YORUM EKLE