TBMM Eski Başkanı ve AK Parti’nin önemli isimlerinden Bülent Arınç, Avrupa ziyareti sırasında Mocca dergisine verdiği mülakatta başkanlık sistemi ve anayasa hakkında eleştirilerde bulundu.
Bülent Arınç, 'Bu alaturka bir sistemdir. Ya tam başkanlık sistemine geçilmelidir ya da yarı başkanlık sistemine geçilmelidir,' şeklinde konuştu.
Arınç, Avrupa gezisi sırasında Mocca dergisine yaptığı açıklamalarda, mevcut anayasa ve başkanlık sistemi hakkındaki görüşlerini paylaştı. Arınç, şu anki anayasa sisteminin uygulanabilirliğini sorguladı ve başkanlık sistemindeki eksiklikleri dile getirdi."
"ALATURKA BİR SİSTEM"
Dergide yayınlanan “Berlin’den Bülent Arınç Geçti” başlıklı mülakatta Arınç, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili sert eleştirilerde bulunarak, “Ben partili cumhurbaşkanlığı sistemini yanlış buluyorum. Bu alaturka bir sistemdir. Ya tam başkanlık sistemine geçilmelidir ya da yarı başkanlık sistemine geçilmelidir. Bu sistemlerin dünyada örneği vardır” ifadelerini kullandı.
"ŞU ANKİ ANAYASA UYGULANMAYAN BİR ANAYASA"
Mülakatta Arınç, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili ise, “En iyi anayasa uygulanan anayasadır. En kötü anayasa ise uygulanmayan anayasadır. Ali Fuat Başgil’in sözüdür bu. Şu andaki anayasa uygulanamayan bir anayasadır. Elbette değiştirilmelidir. AK Parti’nin yapacağı daha çok önemli işler vardır. Yapılan yanlışlar bu önemli işlerin yapılmasına mani oluyor. Mesela israfların önüne geçilmelidir. İşini kötüye kullananlar hakkında gerekli soruşturmalar yapılmalıdır. İş ehline verilmelidir, liyakat ön planda tutulmalıdır. Zor da olsa yapılmalıdır. Halkımız bizi bu zor işleri yapmak için iktidara taşıdı. Bizim neler çektiğimizi halkımız biliyor. Bildiği için 22 yıldan beri iktidarda tutuyor zaten” değerlendirmesinde bulundu.
"KADRO DEĞİŞİKLİĞİ YAPMAK LAZIM"
Türkiye’nin iyi bir yönetime ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Arınç, mülakatta şu vurguları yaptı: “22 seneden beri iktidardayız ne kadar önemli hizmetlerin altına imzamızı atsak da cumhurbaşkanımızın deyimiyle ‘metal yorgunluk’ oluşuyor. Zaman zaman kadro değişikliği yapmak lazımdır. Arka saflarda olanlar ön saflara geçirilmelidir. Bu bir savaş taktiğidir. Türkiye için gömlek çıkarılmadan da mücadele edilir, ben gömleğimi çıkarmadım. Gömleğini çıkarmayan benim gibi başka arkadaşlarımız da vardır. Biz bu yola 1970 yılında çıktık. Yolda dört kez duvara tosladık. Beşinci kez de duvara toslamanın anlamı yoktu. AK Parti’yi bu amaçla kurduk, bugüne kadar çok büyük ve önemli işler yaptık. Türkiye’ye ilk 12 seneden çağ atlattık. Rahmetli Menderes ezanı asli şekilde okuttu ve idama mahkum edildi. Bizlere de sayısız kumpaslar kuruldu. Geçmişte Demirel muhafazakar Müslümanları karpuza benzetmişti; ‘Bunlar yeşil komünisttir, dışları yeşil, içleri kırmızıdır’ demişti.”
HABERE YORUM EKLE