Yerel seçimlerden sonra parti kurması beklenen ve bu hamlesiyle siyaset arenasını heyecanlandıran Yavuz Ağıralioğlu, gündeme dair sarsıcı açıklamalar yapmaya devam ediyor.
Yargıtay’ın kararını "garabet" olarak değerlendiren Ağıralioğlu, bu durumu, "Modern hukuk devleti olma iddiamızı boşa düşüren, çok vahim bir gelişmedir..." sözleriyle değerlendirdi.
AĞIRALİOĞLU'NIN AÇIKLAMASI ŞÖYLE:
Devlet, sizin put yapıp taptığınız, sonra da acıkınca yiyebileceğiniz bir helva değildir!
Yargı üzerinden bilek güreşi yapmak, tamiri mümkün olmayan hasarlar açar ve devlet kurumlarını vatandaşları nezdinde de yıkar!
Yargıtay’ın kararı ile ortaya çıkan garabet, modern hukuk devleti olma iddiamızı boşa düşüren, çok vahim bir gelişmedir.
Bu kabil anayasal krizler, egemenliğe ve yargı sistemine silinmez lekeler bırakır. Hiç kimsenin böyle bir izansızlığı normalleştirmeye hakkı yoktur. Hukuk, haddi aşana hudut çizmek içindir.
Yargıtay, sebep olduğu hukuksuzluk ile anayasal varlığımıza kastetmiştir. En akıllı ve ferasetli olması gerekenlerin “delice işler” yapması ise tuzu kokutmaktır. Tuz kokarsa millet ne yapsın, devlet nasıl ayakta kalsın?
Devlet, akıl ve hukuk ile yönetilir. Millet ve devlet vicdanı; anayasa, hukuk ve kurallar manzumesi ile herkes için eşit derecede bağlayıcıdır.
Dün, tam da deliler gününde yaşadığımız, yargı erkleri arasındaki bu kavganın kazananı, millet ve devlet değil ise kim ya da kimlerdir?
Şurası kesindir: Yargıtay’ın bu kararı, anayasal varlığımıza karşı suç niteliğindedir ve bu hatadan tereddütsüz dönülmezse devletin ve yargı organlarının hukuki meşruiyeti tartışılır hâle gelir.
Devletimizi bir akıl tutulması ile yeni krizlere sokabilecek “delice işler”den uzak durulmalıdır.
Ülkemizin bunca derdi varken milletimizin asli meselelerine dönmek hem lüzumlu hem mecburidir.
Herkes aklını başına devşirsin; kamu düzenimizin asla yıkılmaması gereken sütunlarını sarsmanın neticelerini daha öncesinde, acı bir şekilde defalarca tecrübe ettik. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Öyleyse gereklilikler de yapılacaklar da hukuki sınırlar da bellidir. Herkes ve bütün kurumlar, her zaman ve her şartta bu mesuliyete göre davranmak mecburiyetindedir.
HABERE YORUM EKLE